29 Nisan 2012 Pazar

Kaçmak isterken Düşüncelerden..

Aklımın limanından bir gemi kalktı az önce.Bir yük gemisi.Konteynerler dolusu düşünce yüklü.Arı gibi çalışan geminin tayfası telaşla koşturuyorlar oradan buraya. Gemiye adımımı attıktan sonra kaslı,iri yarı,terlemiş Meksikalı gemi işçisinin yanından geçtim.Bana bir şeylerden bahsetmek,oturup sabahlara kadar sigara içmek istiyormuş gibi hissettim..Ama onun taşıması gereken yüzlerce kasası vardı daha,hızlıca yöneldi diğer konteynere..Kaptanı aramaya koyuldu gözlerim.O anda aksanı diğerlerinden farklı ve diğerlerine nazaran daha az terlemiş olan adama ilişti gözlerim.Galiba onu buldum..Elinde Filistin malı sarma sigarasıyla ufuklara bakarken aldığı keyiften olsa gerek,aklından geminin rotasını tekrardan Filistin'den geçirme planları yapıyordu kendince.Adımlarımı sıklaştırdım,bir kaç tahta basamak çıktıktan sonra öne eğilerek;
-Bana sorarsan Filistinlilerin en iyi yaptığı iş bu sigaralar..
Şaşkın şaşkın bakışlarını doğrudan bana yöneltti ve kızdı belli ki."Kim bu densiz beni bu durgun denizi seyrederken zevkimden mahrum eden" diye düşündü herhalde.merakla :
-Nereden çıkarttın Filistin sigarası olduğunu?
Yarım saat önce elimdeki sigaranın kokusunda da buram buram Filistin direnişi kokuyordu ve nerede olsa tanırdım çocuk ölümlerinin kokusunu..Sustum..
Şaşırmıştı kaptan.Nereden çıktığıma anlam veremeden dikkati dağılmıştı.Şaşkınlığını gizlemek istese de nafile.Gözleri o kadar belli ediyordu ki onu,gemisini kontrol ettiği kadar iyi kontrol edemiyordu tepkilerini.
-"Haklısın galiba.." diyerek doğruladı sözümü.Aklını toparlamak için bir kaç saniyeliğine sustu ve yine bir kaç saniye sonra beklediğim soru geldi.
-"Kimsin sen?" devam etti aceleci bir şekilde.Sesinde telaş çığlıkları vardı."nereden çıktın?ne istiyorsun?" sıraladı sorularını.
Nasıl açıklayacağımı bilemedim ona.Nasıl derdim "Kaptanı olduğunu sandığın,rotası belirsiz,dümeni bile olmayan bu geminin sahibiyim." O kadar bürünmüştüm ki rolüme,kaçmak kurtulmak istiyordum aklımdaki düşüncelerden.Onlardan uzak yaşamak istesem de düşüncelerimi yolladığım gemiyle yola çıkıyordum.
Cebimden bir sarma Coint daha çıkardım.Gözleri büyüyen kaptanın aklından bütün sorular silinmişti.Cevapları o kadar önemli değildi artık onun için.Birlikte içtik geminin kıçında.Kafamda toparlamak istediğim düşünceler tam bir düzüne girecekken tekrar dağılıyorlardı.Zihnim allak bullak oluyordu zaman geçtikçe.Boğuluyordum.Sanki gemi denizin üstünde değilde deniz geminin üstünde gibi hissediyordum.Nefes almakta güçlük çekiyordum.
Geriye dönmek için çok geçti artık.Zihin denizimde yola çıkan gemi,aklımın limandan uzaklaşmıştı çoktan.Zihnim canlandı birden farklı bir düşüncenin rüzgarıyla.Kuvvetli bir düşünce : ölüm..Bir kasırga gibi güçlendi aniden.Deniz kabardı,devasa dalgalarla salladı gemimi..Ölmek için düşünmeden bütün gemi tayfasını yanımda götürebilirdim .Meksikalı işçileri,Cointimi yudumladığım kaptanı,düşüncelerimi..Artık dayanamıyorum.Daha fazla dayanamıyor bu gemi ölümün kasırgasına.Su almaya başladı gemim.Alabora oldu bütün her şey.Yılların birikimi bir anda boyladı denizimin dibini.İşte böyle boğuldum.Böyle öldüm kendi gemimde,kendi kasırgamda,kendi denizimde,kendi düşüncelerimde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder